1 Kasım 2011 Salı

3.yıl sürprizi...

Geçen seneden sonra ben de İrfana şahane bir sürpriz yapmalıydım. Aylar öncesinden kafa yormaya başladım... İrfanı en çok ne mutlu eder diye düşünürken İstanbul'a arada sırada sadece h.sonları için geldiğini, geldiği zaman bütün arkadaşlarını o kısa süre içinde göremediğini ve hepsini de özlediğini bildiğimden tamam dedim... Bütün arkadaşlarımızı toplamalıyım. Onun arkadaşlarını, kendi arkadaşlarımı...
Düşününce İrfanın hepsini bir arada gördüğünü çok heyecanlandım. Ee tabi benim için de şahane birşey olacaktı herkesi bir arada görmek. Hem de İstanbul'da!!! Bir taşla 2 kuş yani:)
Tamam herkesi toplayacaktık da İrfan'ı İstanbul'a nasıl getirecektim. Ne bahane uydurup bir İstanbul seyahati ayarlamalıydım...
Aslı! evet evet Aslı'nın nişanı mantıklı bir bahane olurdu. Henüz bekar ama erkek arkadaşıyla şahane bir ilişkisi var=) Neden olmasın!
Aslı'nın nişanı dersem İrfan hayatta bir bahane uydurmaz. Gerçekten de öyle oldu. Aslı'ya da durumu anlatıp çaktırmamasını söyledikten sonra biletleri de alıp o günü beklemeye başladım!
Aslında 1 Kasım bizim evlilik yıldönümümüz ama h.sonuna denk getirebilmek için 29 Ekim'i ayarlamıştık bu büyük sürpriz için. Tabi ülkece başımıza gelen üzücü olaylar olmadan çoook önce... Ama o kadar çok insanı toplamak istiyordum ki neredeyse 3 ay önceden organize etmeliydim, kimlerin geleceğini...
Ve şunu söylemeliyim, gerçekten bahanesi olan arkadaşlarımızın dışında hepsi büyük bir mutlulukla kabul etti bu teklifimi biliyorum! Birçoğu aylar öncesinden ajandalarına not etti ve o akşam Otto'da bizi bekliyorlardı.
Mekanı rahat olması açısından Otto Santral diye belirledik. Otto'yu hiç o kadar boş görmemiştim=) 29 Ekim dolayıısyla sanırım büyük bir çoğunluk Nişantaşı-Tasim-Bağdat Caddesi'nde olunca Otto'yu kapatmış gibi olduk...
Canım kardeşim Emir ve tatlı kız arkadaşı Beliz, maskeleri bastırıp, onların lastiklerine kadar aynı günün akşamına hepsini hazırladılar. Pankartı hazırlayıp, herkesi orgnize ettiler ve ben İrfan'la Otto'nun önüne geldiğimde bir bahaneyle Emir'i aradım ve İrfan içeri girmek için acele ederken, Emir de "Abla sakın girmeyin 5 dk. oyala İrfan'ı" derken neler yaşadığımı anlatamam. Topuklu ayakkabılarım mı takılmadı kaldırıma, makyajımı mı sormadım İrfan'a nasıl diye, "ay birz hava alıp girelim istersen" mi demedim o buzz gibi havada!!...
İrfan hem içeri girmek istiyo hem de Otto'nun sakinliğini görüp "herkesten önce geldik nişana farkındasın dimi" diye bana taş atıyo farkındayım=)heheheheh

Anlayacağınız o 5 dk. baya uzun sürdü benim için ama içeri girdiğmizde gördüğüm manzara inanılmazdı!!!
hepsine çok ama çok teşekkürler... Canım arkadaşlarım olmasaydı böyle bir sürprizi İrfan'a yapamazdım!

























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder